Bilindiği gibi bu konudaki ilk Yönetmelik, Resmi Gazete de 11.02.2004 (Sayı 25370) tarihinde 29/5/1990 tarihli ve 90/269/EEC sayılı Avrupa Birliği Konsey Direktifi esas alınarak hazırlanmış ve o zamanlardaki adı ile “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” tarafından yayımlanmıştır.

Mustafa Yazıcı

Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren tüm işyerlerini kapsamakta idi ve 4857 sayılı İş Kanununun 78 inci maddesine göre düzenlenmiş idi.
20/6/2012 tarihli “ 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” nun yayımlanmasından sonra Avrupa Birliğinin 29.5.1990 tarihli ve 90/EEC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak ve gerekli düzenlemeler yapılarak Resmi Gazete de 24.7.2013 (Sayı 28717) tarihinde yayımlanmıştır.
Bu Yönetmelik ve yapılması gerekenlere başlamadan önce 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4.maddesine bir göz atmakta ve hatırlamakta fayda olacaktır.
İşverenin genel yükümlülüklerini düzenleyen bu maddede, İşveren;
-Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
- İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
-Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
-Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
gibi düzenlemelerin bulunduğu görülecektir. Haliyle çıkarılan Yönetmelikte de İşverenin Genel yükümlülüğünü düzenleyen 5.maddesinde de, İşveren;
-İşyerinde yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde iş organizasyonu yapmak ve yükün uygun yöntemlerle, özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
-Yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, ek-1`de yer alan hususları dikkate alarak elle taşımadan kaynaklanan riskleri azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlar ve gerekli düzenlemeleri yapar.
denilmiştir ve Yönetmeliğin iki ekinde ise esas itibarı ile;
1-Yükle ilgili risk faktörleri
2-Bireysel risk faktörleri, hususları belirtilmiştir.
Kanun ve Yönetmelikte işverenin genel yükümlülüklerinden kısaca bahsettikten sonra biz yine Yönetmeliğin içeriğine dönüp yapılması gereken hususlara devam edelim. Ancak, buna başlamadan önce de bir yorum yapmakta fayda var. Bu da, Yönetmeliğin “Amaç” Madde 1 de yer alan cümlesi, “… elle taşıma işlerinden kaynaklanabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden, özellikle sırt ve bel incinmelerinden, çalışanların korunmasını sağlamak…”şeklinde olduğundan biz bu Yönetmeliğin direk olarak çalışanların “sağlığına” yönelik bir Yönetmelik olduğunu da söyleyebiliriz. Dolayısı ile işverenin genel yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu çalışanların sırt ve bel incinmelerine neden olabileceğini unutmamız gerekir. İşveren, iş organizasyonuna ve işyerinde özellikle de mekanik sitemlerin kullanılmasına yoğunlaşmalı, elle taşıma işlerini elemine etmelidir.
Yönetmelikte bir “kaçınılmazlık” maddesi düzenlemesi (madde 6) yapılmış ve “yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, İşveren, ek-1`de yer alan hususları dikkate alarak elle taşımadan kaynaklanan riskleri azaltmak için uygun yöntemler kullanılmasını sağlar ve gerekli düzenlemeleri yapar.” denilmiştir. Bizim de zaten bu yazıda özellikle üzerinde duracağımız konu da budur. Yani; işverenin bu konudaki riskleri azaltmak için yapması gerekenler üzerinde konuyu biraz daha açmaktır.
Ek-1 e bakıldığında YÜKLE İLGİLİ RİSK FAKTÖRLERİ nin ele alındığı ve bunun da 4 alt başlıkta toplandığını görüyoruz. Bu 4 başlığın her birinde yer alan her bir tespitin sonunda ise çıkan sonuç, çalışanın sırt ve bel incinmesi riskinin olabileceğidir.
Dolayısı ile, İşverenin durumu Neden-Sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alması gerekir ve işyerinde bu nedenlerin “TAM TERSİNİ UYGULAMAYA ÇALIŞARAK” çalışanların sırt ve bel incinme riskini minimuma indirmeyi hedeflemesi gerekir.

1. Yükün özellikleri
Yük;
- Çok ağır veya çok büyükse,
- Kaba veya kavranılması zorsa,
- Dengesiz veya içindekiler yer değiştiriyorsa,
- Vücuttan uzakta tutulmasını veya vücudun eğilmesini veya bükülmesini gerektiren bir konumdaysa,
- Özellikle bir çarpma halinde yaralanmaya neden olabilecek yoğunluk ve şekildeyse,
elle taşınması, bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine neden olabilir.
Bunlara bazı eklemeler ve açılımlar da yapacak olur isek; Yük çok mu ağır?, Yük hantal ve kaba mı?, Yükün kavranması zor mu?, Yük durağan değil mi?, Yük keskin, sıcak,vs mi? şeklinde soruları sorabiliriz.
Bakanlık olası nedenleri belirttiğine, biz de bazı eklemeler yaptığımıza göre İşveren neler yapabilir?
Alınabilecek önlemler:
•    Yükün ağırlık veya boyutunun azaltılması,
•    Yükün daha kolay kavranabilir hale getirilmesi,
•    Yüklerin daha hareketsiz hale getirilmesi,
•    Diğer risklerin(üzerindeki yağ, kir, su, aşındırıcı madde, keskin köşeler, pürüzlü yüzeyler vb.) azaltılması vb.

2. Fiziksel güç gereksinimi    
İş;
- Çok yorucu ise,
- Sadece vücudun bükülmesi ile yapılabiliyorsa,
- Yükün ani hareketi ile sonuçlanıyorsa,                      
- Vücut dengesiz bir pozisyonda iken yapılıyorsa,
bedenen çalışma şekli ve harcanan güç, bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine neden olabilir.
Bazı eklentileri biz de yaptığımızda; Yükleri vücuttan uzak bir mesafede tutmak veya hareket ettirmek, Dengesiz vücut hareketi veya duruşu, Yüklerin aşırı hareket ettirilmesi, Aşırı itme veya çekme, Ani hareketten kaynaklı riskler, Sık veya uzun bedensel çalışmalar vb. şekline getirebiliriz
Alınabilecek önlemler:
•    Taşıma gereksinimin azaltılması/ortadan kaldırılması için çabalar,
•    Otomasyon ve mekanizasyona yönelik çalışmalar,
•    Ergonomik olarak tasarlanmış ekipmanların kullanımı vb.

3. Çalışma ortamının özellikleri
- Çalışılan yer, işi yapmak için yeterli genişlik ve yükseklikte değil ise,
- Zeminin düz olmamasından kaynaklanan düşme veya kayma tehlikesi varsa,
- Çalışma ortam ve şartları, çalışanların yükleri güvenli bir yükseklikte veya uygun bir vücut pozisyonunda taşımasına uygun değil ise,
- İşyeri tabanında veya çalışılan zeminlerde yüklerin indirilip kaldırılmasını gerektiren seviye farkı varsa,
- Zemin veya üzerinde durulan yer dengesiz ise,
- Sıcaklık, nem veya havalandırma uygun değil ise,
bilhassa sırt ve bel incinmesi riskini artırabilir.
Bazı eklentileri de yaptığımızda; Yer kısıtlamaları, Aynı düzlemde olmayan, kaygan veya sabit olmayan zeminler, Zeminlerin veya çalışma yüzeylerinin seviyelerindeki değişkenlikler, Sıcaklık ve nemin aşırı uçlarda olması, Havalandırma sorunları veya rüzgarın ani ve sert esmesi, Yetersiz aydınlatma vb. şeklinde sıralayabiliriz.
Alınabilecek önlemler:
•    Engelsiz taşıma alanları sağlamak,
•    Zemin durumu ve yapısını sağlam ve dengeli hale getirmek, kaymayı önlemek,
•    Farklılaşan çalışma düzlemlerini iyileştirmek,
•    Isıl ortam ve havalandırmayı uygun hale getirmek,
•    Kuvvetli rüzgarlarda ekstra önlemler almak,
•    Aydınlatmayı uygun hale getirmek vb.

4. İşin gerekleri
Aşağıda belirtilen çalışma şekillerinden bir veya birden fazlasını gerektiren işler bilhassa sırt ve bel incinmesi riskine neden olabilir.
- Özellikle vücudun belden dönmesini gerektiren aşırı sık veya aşırı uzun süreli bedensel çalışmalar,
- Yetersiz ara ve dinlenme süresi,
- Aşırı kaldırma, indirme veya taşıma mesafeleri,
- İşin gerektirdiği, çalışan tarafından değiştirilemeyen çalışma temposu.
 Alınabilecek önlemler:
•    İş yerleşim planı ve tasarımı,
•    İş rutinleri (yük taşıma sıklığını sınırlamak, yeterli ve gerekli dinlenme molaları, ekip arasında iş rotasyonu vb)
•    Ekiple taşıma vb
•    Kılavuz çizgilerinin göz önünde bulundurulması vb.

Ek-2 ye bakıldığında ise BİREYSEL RİSK FAKTÖRLERİ nin ele alındığını görüyoruz.
Çalışanlar;
- Yapılacak işi yürütmeye fiziki yapılarının uygun olmaması,
- Uygun olmayan giysi, ayakkabı veya diğer kişisel eşyaları kullanmaları,
- Yeterli ve uygun bilgi ve eğitime sahip olmamaları,
durumunda risk altında olabilirler.
Bazı eklentiler yapacak olur isek: Cinsiyet, Yaş, Deneyim, Hamilelik, Önceki yaralanma veya sağlık bozukluğu, Bünye ve boy-pos, Giysi-ayakkabı vb. şeklinde sıralayabiliriz.
Alınabilecek önlemler:
•    Tıbbi gözetim,
•    Uzun süreli kısıtlamalar (o işten farklı işte çalıştırma),
•    Kısa süreli kısıtlamalar (hamilelik, sağlık bozukluğu vb.),
•    Sağlıklı yaşam programları (fiziksel formda tutma),
•    Genel elle taşıma eğitimi,
•    İşe özgü eğitim ve talimatlar vb. şeklinde ele alabiliriz.

Elle taşıma ve değerlendirme için yapılacak planlama ve hazırlığın, genel Risk Değerlendirmelerinden farklı bir yanı yoktur. Bunun için;
-İşyerinin veya iş faaliyetlerinin yönetilebilir değerlendirme birimlerine ( ofisler, üretim hatları, iş istasyonları, verilen hizmetler, yapılan iş başlıkları vb) bölünmesi gerekir,
-Bilgilerin (kaza analiz raporları, sağlık dosyaları, kaza-tedavi kayıtları, çalıştırma/kullanma el kitapları vb) toplanılması,
-Sektör bilgisi (Bakanlık, Meslek odaları, İşçi ve İşveren örgütleri ve benzer yapılardan elle taşıma riskleri ve nasıl üstesinden gelineceği hakkında bilgi ve yayınlar),
ve sonunda, Risk Değerlendirmesi yaparak işyerindeki elle taşımadan kaynaklanan riskleri minimuma indirecek önlemleri tespit edip bir takvimlendirme yapılarak uygulamaya koymak.
İşverenin bu konuda işyerinde uygulayacağı politikalar sonucu risklerin elemine edileceği muhakkaktır ve sonuçlar İşyeri Hekiminin dosyalarına da kısa sürede yansıyacaktır.
Bakanlığın yıllar önce düzenlediği konuya ilişkin Uluslararası bir seminerde yapılan bir sunumda; İngiltere de çalışanların %40 ında sırt ve bel incinmeleri vakalarının tespit edildiği, hükümetin bir program çerçevesinde 10 yılda bu vakaların yarıya, yani %20 ye indirilmesinin hedeflendiği, bu hedefe 7 yılda ulaştıklarını söylediklerini hatırlıyorum. Yani, sadece işyerinin değil, ulusal bir politikanın hayata geçirilmesi gerekir. Evet, bunun sonucunda çalışanın sağlığı korunduğu gibi, iş kayıpları, sağlık giderleri vb konular da düşünüldüğünde İngiltere nin (ya da ülkelerin) neden seferberlik(eylem planı) yaptığı daha da iyi anlaşılacaktır.
Japon firmaları ile çalışanlar bilirler, tüm personel (büro personeli dahil) işe/vardiyaya başlamadan önce mutlaka bir müzik eşliğinde vücut egzersizleri/gerdirme hareketleri yapmak zorundadırlar. Böylece çalışanların sırt ve bel incinme risklerini minimuma indirdiklerini söylerler. Yapılan bu hareketler elbette çalışanın sağlığı içindir. Ama madalyonun bir de diğer tarafına baktığımızda iş kazaları, yaralanmalar, iş günü kayıpları, sağlık giderleri vb ekonomik giderler de görülecektir. Vardiya başlangıcında yapılan ve 10-15 dakika süren bu hareketleri Japon işverenleri iş kaybı olarak görmezler aksine bir kazanç olarak görürler.
Dolayısı ile gerek işveren gerekse devlet işin bu yanını da göz ardı etmemelidir.
İSG Eğitimlerine katılıp da bu yazıyı okuyanlar derslerde sorduğum şu soruyu hatırlayacaklardır, “Tekerlek ne zaman icat edildi?”. Sorduğum kişiler eğer bu soruyu bilemezler ise ders arasında hemen internetten bir göz atıp, diğer derste cevap vermişlerdir, “MÖ 3500 yıllarında” diye. Evet, bir genel kültür sorusu ama biz yine de bazı işyerlerinde tekerleğin icat edilmediğini görüyor, icat edilmesini istiyoruz.
Sağlıklı günler dileği ile…


Mustafa YAZICI, A Sınıfı İSG Uzmanı ve Eğiticisi
--------------------------

KAYNAK:
-Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği (Resmi Gazete 11.02.2004, 25370 ve 24.7.2013, 28717. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)
-Tolley Yaklaşımı, Pratik Risk Değerlendirme Yaklaşımı El Kitabı (Makina Mühendisleri Odası, MMO/2007/441)